Bilimsel: Terleyerek toksin atmıyorsunuz

Photo of author

By Kendinle İlgilen

Terleyerek toksin atmıyorsunuz, aslında iyileşmiyorsunuz da. Tabii ki sağlıklı insanların kontrollü terlemesi kanserojenler açısından faydalı olabilir.

Yazımda hunharca terleyerek iyileşmeye çalışan kişilere bazı bilgiler verdim, bilimsel kaynaklardan yararlanarak bu tezimi ispatlamaya çalışacağım. Hunharca terlemek ifadesini neden kullandığımı da anlattım.

Grip dinlenerek geçer
Grip dinlenerek geçer

Hunharca terlemek

Hafif soğuk algınlığı ve hatta grip şüphesinde, üstüne kalın kıyafetler (atlet üstüne termal kazak, altına çorap ve kalın bir eşofman altı vb) giyerek bir kat yorgan üstüne bir de kalın battaniye çekip altına giren ve saat başı ıslanan kıyafetleri değiştiren, yanına koyduğu mendil ve torbayı kullanarak gürültülü bir şekilde sümküren, aleze kadar yatağı teriyle sırılsıklam eden, yanında bir düzine kıyafet ve bolca mendille bu işlemleri gerçekleştiren kişilerin yaptığı eylemdir.

Sabaha bir şeyim kalmaz diyerek bu işlemler uygulanır, yanında da aspirin içilir. Bu eylemi gerçekleştirenler, gece boyunca toksinleri attıklarını ve bu sayede iyileşeceklerini düşünürler.

Terleyerek toksin atmıyorsunuz!

Önce şu toksin konusuna gelelim. Toksin nasıl atılır, vücutta bu işi hangi organ yapar? Terleyerek attığınız sıvının içeriğinde toksin var mı?

Toksin nedir?

Türk cerrahi sözlüğü en net tanımlamayı yaptığı için alıntıyı da buradan yapayım: Hemen her yerde benzer tanımlar var.

Toksin; Latince bir kelimedir, canlıda oluşan zehirli madde anlamındadır. Toksin genel manada organizmayı zehirleyen maddelerdir.

Toksinin tanımlanmasında bazı fikir ayrılıkları da vardır. NATO ülkeleri toksinin biyolojik maddeler olduğunu savunurken, Warşova Paktı Ülkeleri toksini kimyasal madde olarak kabul ediyor.

ABD Federal Hükümetine göre (Title 18 of United States Code) toksin; bitkiler, hayvanlar, mikroorganizmalar tarafından üretilenler (bakteri, virüs, mantar, rickettsiae, protozoa dahil), infeksiyöz maddeler, rekombinan olarak üretilenlerdir.

Toksin nasıl ve nereden atılır?

Vücudun toksinlerden arınmasından sorumlu olan organlar karaciğer ve böbreklerdir. Araştırmalara göre vücuttaki zararlı maddeler asıl olarak idrar ve dışkı yoluyla, %1’den azı ter yoluyla atılmaktadır.

Terin vücuttan toksinlerin atılmasındaki katkısı yok denecek kadar azdır. Vücuttan terleme yoluyla atılan toksinler neredeyse hiçtir ve terlemenin asıl amacı, vücut ısısını dengelemektir. Kaynak: University of Arkansas for Medical Sciences: Can You Sweat Toxins out of Your Body?).

Ayrıca Los Angeles Town gazetesine yapılan “You sweat, but toxins likely stay – terlersiniz ama toksinleriniz muhtemelen kalır” isimli özel röportajda konu detaylarıyla incelenmiştir. Size ilham vereceğini düşünüyorum.

Terleyerek toksin atmıyorsunuz çünkü;

Ter, %99 olarak karbonhidrat, tuz, protein ve üreden oluşmaktadır. Toksinlerden oluşmamaktadır. Aksine yeterli miktarsa su/sıvı içmeden vücudunuzun ısısını arttırmak, suyu ve toksinleri atmaya değil onları tutup beslememize sebep olur. Derideki gözenekler değil, karaciğer ve böbrekler vücudun toksinlerden arınmasından sorumludur.

Yukarıda hunharca terleyenler kısmında anlattığım profile sahipseniz lütfen bu eylemi yaparken en azından yanınızda 3 litre kadar su bulundurun ve 15 dakikada bir su için.

Aslında en iyisi güzel bir duş alıp uyumak, bulabilirseniz C vitamini de alabilirsiniz. Hem kendinizi yormamış olursunuz hem de emin olun bu şekilde daha hızlı iyileşir ayağa kalkarsınız. Ayrıca vücudunuzun daha rahat savaşabilmesi için aç kalmanız da faydalı olacaktır. Tavuk suyu çorbası da mittir, gerekli olmadığını biliyorum ancak böyle bir iddia nasıl ıspatlanabilir bilmiyorum.

Terlemek nedir?

Terlemek vücudunuzun bir nevi kliması gibidir. Terlemenin temel amacı vücudun ısısını dengelemektedir. Vücudun iç sıcaklığı yükseldiğinde vücut terleyerek bu ısıyı düşürür ve ter buharlaştıkça cilt yüzeyi serinler.

Terleyerek toksin atmıyorsunuz
Terleyerek toksin atmıyorsunuz

Terleyerek toksin atmıyorsunuz, bu kesin, bir şeyler atıyorsunuz ama bu toksin değil. En azından dilimize pelesenk olmuş bu yanlış ifadeyi düzeltelim. Bu da bir başlangıçtır.

Terleyerek toksin atmıyorsunuz peki ne atıyorsunuz?

Bununla ilgili üç çalışma buldum, eminim daha onlarcası vardır.

Birinci çalışmanın başlığı “Human elimination of phthalate compounds: blood, urine, and sweat (BUS) study” Türkçesi “İnsanlarda ftalat bileşenlerinin tahliyesi: Kan, idrar ve ter çalışması. ” Çalışmanın linkini basit bir google aramasıyla bulabilirsiniz.

Fitilat, plastiklerde, kozmetik ürünlerinde kullanılan, ürünün güzel kokmasını sağlayan vücuda yabancı ve zararlı bir madde olarak özetlenebilir. Fitilatların en büyük zararları hormonal denge, üreme sağlığı ve karaciğerdir. Plastik oyuncaklarda üzerinde “3 PVC” sembolü” ile de anlaşılır. Kanserojendir.

Çalışmada terde MEHP konsantrasyonu (bir tür fitilat), idrardakinden iki kat yüksek bulunmuş. Yani ter ile fitilatlar atılabilir ancak bunun gribe neden olan virüsle alakası yok. Sağlıklı bir insan olarak saunada ter atmak daha güvenli.

———————–

İkinci bir çalışma şu çok ünlü ve tartışmalı BPA maddesi ile ilgili. Çalışmanın adı: “Human excretion of bisphenol A: blood, urine, and sweat (BUS) study”. Türkçesi “İnsanlarda bisfenol A tahliyesi: kan, idrar ve ter çalışması.”

BPA da ilk çalışmadaki fitilat gibi suda zor çözünüyor. Kanserojen olup olmadığı tartışmalı olsa da, genel kabul gören görüş bu kimyasalın kanserojen olduğu. Plastikleri daha sert ve berrak yapar. Su şişeleri, spor ekipmanları, CD’ler ve DVD’lerde yoğun olarak kullanılır. BPA, dünya çapında en çok üretilen kimyasal maddelerden biridir. 2010 yılına ait bir makalede, kanserojen olarak bulunmuştur (Environmental causes of cancer: endocrine disruptors as carcinogens)

Bu çalışma, vücutta biriken BPA’nın atılması için terlemeyi öneriyor. Aynı birinci çalışma gibi, kontrollü terleme grip olduğunuzda değil sağlıklı olduğunuzda yapmanız gereken bir eylem.

 

———————–

Bahsedeceğim son çalışma ise detoks için terlemeyi öneriyor. Çalışmanın adı: “Arsenic, cadmium, lead, and mercury in sweat: a systematic review.” Türkçesi: Terde bulunan arsenik, kadmiyum, kurşun ve civa: sistematik bir araştırma.

Aslında vücudunuzda biriken toksinleri, ağır metalleri ve bazı patojenleri atmak için Bentonit Kil daha fazla yarar sağlayabilir. Kil banyosu yapmayı da deneyebilirsiniz.

Grip tedavisinde uykunun önemi

Japonya’dan diye hatırladığım bir çalışma okumuştum. Çalışmada 1 hafta boyunca günde 6 saatten az uyuyunca beyaz kan hücrelerinin %50 azaldığı bulunmuş, bu da bağışıklığın neredeyse %50 azalması anlamına geliyor.

uykuyla gelen şifa
uykuyla gelen şifa

Grip tarzı korona familyası virüsleri kaynaklı tüm hastalıklarda, uyku neredeyse beslenmeden önemli. İnsanların odaklandıkları nokta beslenmeden ziyade uyku ve dinlenme olmalı  İşte bu kadar basit, kaliteli kesintisiz uzun bir uyku yapacağınız onlarca kürden daha etkili. Uyuyamıyorsanız Uyku Hijyeni kurallarını uygulayın.

Bir de terleyerek toksin atmıyorsunuz iddiasına inanmayan ve terleme sürecinde muhakkak aspirin alan ebeveynlerin, aynı yanlış tedavi yöntemini çocuklarına uyguladığında oluşan riskler var. Bunların başında reye sendromu geliyor, lütfen grip olan çocuğunuzu hunharca terletip bir de üstüne aspirin vermeyiniz. Aspirin ateşini düşürmeyecektir, bunun yerine bir çay kaşığı askorbik asit veya çocuklar için üretilmiş c vitamini takviyesi verebilirsiniz.

Konu hakkında yazacak çok şey var ancak ben önemli bulduğum hususları yazdığımı düşünüyorum.

Okumak isteyebilirsiniz:

Zeytin ve Ev yoğurdu – her gün yemeliyiz: Zeytin ve ev yoğurdu, her gün yenmesi gereken en önemli besinlerden ikisi. Sağlıklı yaşama sanatının yapıtaşları olan bu iki besinin içeriği ve yararlarını anlattım.

Demir eksikliği için kaplamasız demir döküm tava: Demir eksikliği için kaplamasız demir döküm tava kullanmaya başladım. Kullanımı kolay değil ama işe yaradığını düşünüyorum.

Evde Spor: Yazıda evde spor yapmanın avantaj ve zorluklarını, neler yaptığımı, ne sıklıkta spor yaptığımı ve hangi aletleri kullandığımı anlattım.

Yorum yapın