Pahalı Anaokulu ve Ucuz Anaokulu Arasındaki Fark -4

Photo of author

By Kendinle İlgilen

Pahalı anaokulu ibaresi size garip gelebilir. Ucuz anaokulu ifadesi de. İşin içinde eğitim olunca eğitimle ilgili bir yazıda parayı çağrıştıran ifadeler çok itici. Bu gerçeğin farkında olsam da özel kurumsal anaokullarının para tuzağı olduğuna ve hatta çoğunun butik anaokullarından daha düşük seviyede eğitim verdiğine inanıyorum. Bu nedenle elimden geldiğince deneyimlerimi ve araştırmalarımı yazıya döküyorum.

Pahalı anaokulu ama öğretmenler ucuz anaokulu ile aynı
Pahalı anaokulu ve ucuz anaokulu farkı

Pahalı anaokulları kendilerini kurumsal anaokulu olarak tanımlıyor. Kurumsal anaokulu denince akla iki tip kurumsal anaokulu geliyor. Bir tanesi devlete ait olan kurumsal anaokulu diğeri ise özel sektöre ait kurumsal anaokulu. Konuyu kısa ve öz şekilde anlatabilmem için bazı terimlerin tanımlarını yapmam lazım.

Pahalı Anaokulu Kurumsal Kabul Edilebilir mi?

Öncelikle kurumsallık kelimesini açığa kavuşturayım. Kurumsallığın ne olduğunu çok iyi bilenlerdenim. Resmi kurumlarda da özel sektörde de çalıştım ve kurumsallık üzerine çok fazla resmi proje yürüttüm. Kurumsallık zor kazanılan bir statüdür. Kendine göre avantajları ve dezavantajları vardır. Kurumsallık, çocuğumuzu gönderdiğimiz okulla alakalı olarak içimizi rahatlatan bir unsurdur.

Pahalı anaokulu kurumsal mıdır? veya ucuz anaokulu kurumsal değil midir? Daha da önemlisi anaokulu söz konusu olduğunda “kurumsallık” bir avantaj mıdır?

Devlete Ait Kurumsal Anaokulu – Kesinlikle Kurumsaldır

Devlete veya bulunduğunuz bölgenin belediyesine ait anaokullarını kurumsal anaokulu statüsünde görebilirsiniz. Bu tip okullarda web sitesinde ödeme hesap bilgisinden öğretmenlerin eğitim durumları ve isim soyadlarına kadar tüm bilgileri bulursunuz.

Özel Kurumsal Anaokulu – Yarım Yamalak

Özel kurumsal anaokulları başka bir deyişle pahalı anaokulu kategorisindeki okullar genellikle ilkokul, ortaokul veya bazen lise eğitimleri de veren zincir eğitim kurumlarının uzantısıdır. Nadiren anaokulu ile başlayıp ilköğretim okulu açanlar da olsa da genel olarak şubeli anaokulları kurumsallık iddiasına sahiptir.

Pahalı anaokulları ne banka hesap numaralarını ne de öğretmen kadrosunu açıkça ilan etmez. Kurumsallıkları içi boş bir iddia ve makyajdan ibaret. İyi bir butik anaokulunda kurumsallığa daha fazla rastlama şansınız var. Ancak şunu da belirtmeden geçemeyeceğim: Butik anaokulunun kötüsü de cidden kötü.

Özel kurumsal anaokulları için fiyatları en yüksek olan ve en fazla para harcadığınız okullar da diyebiliriz. Bu okulların web sitelerinde asla öğretmen bilgisi bulamazsınız hatta öğretmenlerin isimlerini bile bulamazsınız. Banka hesap numaralarını sitelerine yazamazlar ayrıca kredi kartı ile ödeme yapma seçeneğiniz genellikle yoktur. Bir tomar parayı alıp “aldım” diye bir imza bile vermeyen okullarla karşılaştık hep. Dahası, pahalı anaokulu kategorisindeki hiçbir okulda oğlumuzun e-öğrenci kaydı yapılmadı.

Ucuz Anaokulu Kurumsallıkta Daha mı İyi?

Hayır, ucuz anaokulları özel kurumsal anaokullarından iyidir demek için aptal olmak lazım. Böyle birşey yok. Butik anaokulları ile ilgili yazımda belirttiğim üzere iyi bir butik anaokulu bulma şansınız bana göre sadece %20. Biz bulduğumuzu düşünüyoruz ama bulabilmek için 1 ay boyunca resmen bir ekip çalıştı. Bu nedenle, iyi bir butik anaokulu, pek çok açıdan kurumsal olduğunu iddia eden pahalı anaokullarından mutlak derecede üstün.

Pahalı Anaokulu ve Ucuz Anaokulu Farkı

Biz oğlumuzu İzmir’in en pahalı anaokuluna da gönderdik, nispeten daha ucuz olan butik anaokuluna da. Şu anda bir butik anaokuluna devam ediyor. Tatmin miyiz? Şimdilik iyi gidiyor. Aralarında ciddi bir fark var mı? Hayır, asla. İşin gerçeği eğer hedefimiz eğitim olsaydı, butik anaokullarının eğitim anlamında çok daha fazla şey verdiğini söyleyebilirim.

Pahalı anaokulunda bol bol para harcarsınız. Genellikle çocuğu için hiçbir masraftan kaçınmayan aileler, en pahalı okula gönderdikleri için vicdanen kendilerini daha rahat hisseder. Pahalı anaokulunda aktiviteler bile pahalıdır. Hatta okul saatlerine denk gelen “halk oyunları” gibi uyduruk bir aktivite için bile para isterken utanmazlar. Ucuz anaokullarında bu tip “beklenmedik” masraflar olmaz.

Pahalı anaokulu ve ucuz anaokulu arasındaki fark veya farkları yazmayı çok isterdim. Gösterişli ve temiz binalar dışında bana farklı veya üstün gelen bir özellik görmedim. Aslında bütün olay sınıf öğretmeninde bitiyor ve maalesef ne pahalısı ne ucuzu değişmiyor, bulabilecekleri en ucuz öğretmenleri işe alıyorlar. Öyle çocuk gelişimi okumuş, anaokulu öğretmeni diploması olan öğretmen falan bulmanız imkansıza yakın. Neredeyse hepsi 21-25 yaş aralığında deneyimsiz ve Milli Eğitim Bakanlığının müfredatını her ne pahasına olursa olsun uygulamayı “iş yapmak” sanan eğitimsiz kişiler.

Para veriyorum, öğretmen iyidir herhalde demeyin. Yaz okulları dahil toplamda 3 büyük pahalı okulu tanıdık, hepsinde durum aynıydı.

Sonuç

Pahalı anaokulu da olsa ucuz anaokulu da olsa sonuç değişmiyor. Öğretmenler hemen hepsinde deneyimsiz ve bu işin eğitimini almış öğretmenler değil. Bu açıdan Türkiye’deki anaokullarının durumu içler açısı. Çocuğumuz sosyalleşsin diye gönderiyoruz, eğitim anlamında hiçbir beklentimiz yok. Hatta orada çocuğumuzu doyurmaları da umrumda değil.

Fotoğraflara baktığımda da durum değişmiyor. Şöyle içtenlikle gülen eğlenen çocuklar görmüyorum. Her sabah okula girmek istemeyen birçok çocuğa şahit oluyorum. Çocuklar anaokuluna koşarak gitmiyor, çeşitli motvasyonlarla gidiyorlar ancak.

Yurtdışındaki yılsonu gösterilerine bakın, bir de buradakilere. 3 ay boyunca yılsonu gösterisi provası yapıp sahnede iki ponpon sallayan onu bile müzikle alakasız gelişigüzel sallayan, arka sahnede üst üste sıcakta terleyen küçük yavrular.

Anaokullarında genel olarak çocuklarımıza “aptal” muamelesi yapılıyor. Çok daha zorunu iyisini yapabilirler ama 2 yaşında çocukların yapacağı aktiviteleri “milli eğitim bakanlığı” müfredatı gibi uyguluyorlar. Haliyle biraz kafası çalışan çocuklar sıkılıyor. Sıkılan veya aktivitenin çok basit geldiği çocuklar için ise B planları yok. Bağırarak, ceza kelimesini kullanmadan ceza vererek günü tamamlamaya bakıyorlar. Çok zorlayan öğrencilerde de veliyi bunalıma sokuyorlar.

Şahsen hiç tanımadığım bir çocuğu 4-5 saat oyabilirim, sorunları varsa ona göre davranırım, yeni stratejiler ve ikna edici cümleler bulurum. En önemlisi çocuğu tanımaya çalışırım. Benim gördüğüm hepsi aynı. Çocukların hepsini aynı kabul ederek hareket ediyorlar. Her çocuğu tanımak gibi bir kaygıları yok. Ay başında topladıkları paraya bakıyorlar.

Bu sorunlar az biraz sevgi ve duyarlılıkla çözülür elbet. Ancak özellikle butik anaokulları ciddi bir mali yük altında. Nasıl ekonomisi bozuk toplamlar bilimde ve sanatta ilerleyemiyor ise iyi kazanmayan bir butik anaokulu da masrafları kısmaktan her bir öğrenciye konsantre olacak motivasyonu bulamıyor. Pahalı anaokulları ise tek kelimeyle açgözlü. Çok para kazanmayı iyi ticaret sanıyorlar. Nasılsa bizim gibi sazan çok.

Bütün bu sorunlara rağmen butik anaokullarını desteklememiz lazım. Evimize yakın yerlerde daha fazla anaokulu olması ve her birinin çocuklarımızın bireyselliğini tanıyarak onları mutlu etmeye odaklanmaları tek dileğim.

Alakalı Yazılar

Yorum yapın