Anne Olmak Neleri Kapsıyor – Eşime

Photo of author

By Kendinle İlgilen

Anne olmak neleri kapsar? Bunu ciddi ciddi düşündünüz mü? Bu bir şikayet yazısı değil ancak eşimin gündüzleri tüm gün işte olduğu ve günde en az 6 saat uyuduğu halde, az veya çok tuvalet ve sigara molalarını verebildiği halde, emzirmediği ve geceleri 50 kere kalkmadığı halde, çamaşır yıkayıp toplamadığı ve yemek pişirmediği ve evdeki onlarca işi yapmadığı halde en az benim kadar çocuk baktığını ima etmesi çok zoruma gitti. Yani bazen kendisi hem çalışıyor hem çocuk bakıyor havasında. Bunu herkes yaşıyor da ben mi bilmiyorum acaba? Neden eşimle olaya aynı gözlerle bakamıyoruz.

Anne Olmak dünyalara bedel
Anne Olmak dünyalara bedel

Eşim benden evde de mesai yapmak istediğini söylediğinde onayladım ve plan bile yaptım. Elimden geldiğince de destek vermeye hazırım (her zaman). Diğer tarafta ben şirketin kendi payıma düşen işlerini çocuk uyurken kazandığım birkaç saati kullanarak veya uykumdan daha da feragat ederek yapıyorum. Benim yaptığım ticari işler ona “ligght” geliyor olabilir ama ufak bir teknik sorun veya güncelleme olduğunda işimi eleştirmekten geri durmuyor, işlerimiz de gerçekten aksıyor. Benim de mesai yapmam gerekiyor dediğimde annelerden birinin yardıma çağrılması gündeme geliyor. Oysa bizim bebeğimize benden sonra en iyi babası bakabiliyor, başka hiç kimsede 10 dakikadan uzun süre sakince durmuyor. Bazen eşimde bile yarım saatten uzun durmuyor. 6 aydır diş çıkarıyoruz. Bizde durum bu. Hele bu ay, köpek dişleri, off off, nasıl acı çekiyor yavrucak.

Bu yazıya ilham olan neydi?

Dün gece iki bileğimin, sol bacak üstümün arada bir uyuştuğunu ve çocuğu tutmakta zorlandığımı söyledim (kolay kolay yorgunum bile demem çünkü başlarda bir iki demiştim, çocuğa bakamıyor musun, annemi çağıralım o baksın demişti, bu cümleyi bir daha duymak istemediğim için bayılacak kadar yorgun olmadığım sürece yorgunum demem, yorgunum diyorsam cidden iyi hissetmiyorumdur, gözlerim falan kararıyordur). O da hemen kendi ellerinin de uyuştuğunu, onun kolları daha güçlü olduğu için kollarının ağrımadığını, benim kollarım daha güçsüz olduğu için bu ağrıları çektiğimi söyledi. Ben de “senin en az 4 katın çocuğu taşıdığım için olamaz mı” dedim, yüzü düştü, “ben hiç çocuğa bakmıyor muyum” dedi.

Yazıda başlıklar halinde kendi yaptıklarımı anlatmaya çalışacağım. Eşim bazen cidden çok yardımcı, Allah ondan razı olsun. Yine de bakımda eşitlik fikri ağırıma gidiyor. Okuyucular yorum yaparsa biz de kendi konumumuzu bileceğiz. Ha çok mu önemli? Hayır değil, Oğlum söz konusu olduğu için daha fazlasını da yaparım, taktir edilsem de edilmesem de.

Anne olunca uykusuz kalmanız herkese normal geliyor

Aklımdaki binlerce şeyden ilk aklıma gelen tabii ki uykusuzluk. Yaklaşık 10 aydır 4,5 sat kesintisiz uyumadım. Hatta şu sıralar azı dişleri geldiğinden 2 saatlik kesintisiz uykuya bile şükreder durumdayım. Anne olmak uykusuz geceler demekmiş. Hamileyken herkes söylüyordu, şu anda dibine kadar yaşıyorum.

uykusuzluk
uykusuzluk

Bebeğimin ilk 21 günü cidden zordu çünkü çişini sancıyla yaptığı için hep huzursuzdu ve 21. gün sünnet operasyonu ile rahatladı. Ardından gaz sancıları, burun tıkanıklığı, alerjiler, kusmalar, uyku bozuklukları, rota aşısı faciası, diş çıkarma ve ek gıda dönemleri başladı. Bu süreçlerde beraber yatmaya alıştık. Aslında 3. aydan beri yani 6 aydır bebeğimle yatıyorum. Geceleri aşırı sık uyanıyor, bazen 15 dakikada bir bazen 45 dakikada bir. Nadiren 3-4 saat uyuyoruz (9 ayda 4 kere oldu). Bir tanesi dün gece olduğu için bu sabah dinleniğim ve bu yazıyı yazabiliyorum.

Geceleri bazen kendi yatağıma geliyorum çünkü çocukla yatmak çok zor, rahat değil. Her an emzirme durumu, emzirme sırasında da ısırılma durumu var. Daha kendi yatağıma yatar yatmaz bebeğim uyanıyor, sanki gittiğimi hissediyor ve ben koşarak onun yanına gidiyorum. Bu yüzlerce kez oldu. Çoğu zaman oğlum ilk yattığında ben de gidip yatmak istemiyorum çünkü tam dalmışken terli terli kalkıp emzirmek veya koridorda yürütüp tekrar uyutmak, sonra tekrar yatağa gelip yarım saat sonra aynı şeyleri yaşamak zor geliyor, ben de bebeğim tamamen uyku moduna girene kadar uyanık kalmaya çalışıyorum.

Bir de 1 yaşına kadar çocuklarda derin uyku önerilmiyor, sürekli çocuğu kontrol etme güdüm var. Yattığımda rahat edemiyorum, çocuk yarım saati geçirmeden asla uyumuyorum, bu doğduğundan beri öyle. Uyku eğitimini de bu nedenle vermedim. Sitemde “uyku eğitimine karşıyım” yazısında neden böyle davrandığımı anlattım.

Anne Olmak demek çamaşır yıkamanın kritik olması demek

Bebeğim eve geldiğinden beri iki günde bir çamaşır yıkıyorum. Eskiler “ne var ki, sen mi yıkıyorsun, makine yıkıyor” diyor hemen. Çamaşır dediysem buna oyuncaklar da dahil. Bebeğin çamaşırlarını evdeki diğer çamaşırlarla karıştırmıyorum ve onun çamaşırlarında organik deterjan kullanıyorum ayrıca 2 saat 13 dakikalık bebek programında yıkıyorum. Bebeğim makine sesiyle uyuyamıyor. Bu da çamaşırların yıkanma süresini iyi planlamamı gerektiriyor.

Anne olmak
Anne olmak

Bunları asıp kurutmak ayrı bir mesele, toplayıp yerleştirmek, ütüleri ayırmak ayrı mesele. Eşimin çamaşırları çoğu zaman bebeğin çamaşırlarından fazla. Özellikle çoraplarını eşleştirmek çok vaktimi alıyor ve bu çamaşır toplama işi tamamen bebeğimin gündüz uykularında veya eşim bebeğe bakarken oluyor.

Yukarıdaki karikatürü koydum çünkü eşimin çamaşırları dışında, bir de sofrada muhakkak masa örtüsüne bir şeyler dökme huyu da var.

Doktor kontrolleri, ilaçların verilmesi tamamen annenin sorumluluğunda

Eskiden bebekler doğar ve büyürmüş, şimdi aylık kontrol diye bir şey var. Hem doktor hem de ilk 6 ay sağlık ocağı düzenli olarak çağırıyor. Aşılar ilaçlar bunlar hep annenin sorumluluğu. Eşim belki de nasılsa ben yazıyorum, not alıyorum diye yapmıyordur ama aşıları araştırmak bile istemiyor. Örneğin bu dönem iki farklı markanın menenjit aşısı arasında gidip geliyorum. Eşime sen de araştır dediğimde, sen nasılsa araştırırsın dedi.

Dışarı çıkarken bebek çantasında eksik olursa ilk suçlanan kişi anne oluyor

Bebek çantası cidden çok önemli. Bir kere bez değiştirmeyle ilgili herşeyin muhakkak olması lazım. Bu en kolayı. Yedek kıyafetlerin sürekli kontrol edilmesi lazım çünkü gittiğim yerde değiştirip eve gelince çantayı boşaltmayı unutabiliyorum veya çantayı boşaltıp yeni kıyafetleri koymayı unutabiliyorum veya evde kuru kıyafet kalmadığında çantadan alıp çantaya daha sonra yeni kıyafetler koymayabiliyorum.

Şu ana kadar kıyafetle ilgili pek sorun yaşamadık ama önlük koymayı hep unutuyorum nedense. Bazen de suluk unutuluyor. Bir yere gideceğimizde taze yoğurt muhakkak alıyorum, kaşığını unutabiliyorum. Veya yoğurdu eve gelince çantadan almayı unutabiliyorum. Bütün bunlarda suçlanan tek kişi benim. Eşim çantayı kontrol etmez. Ama dışarısı soğuksa evdeki battaniyelerden birini kapıp çocuğu ona sarar. Ben de arkasından koşarak gelip hırka veya mont giydiririm.

Anne olmak çocuğun tüm gün yiyeceği her şeyi sabahtan planlamak demek

Bebeğin günlük kahvaltı (peynir ve yumurta sarısı), yoğurt, meyve, sebze ve et yediğinden emin olmaya çalışıyorum. Haftada 3 kez taze yoğurt yapıyorum (detayları katı yoğurt yapımı başlıklı yazımda var), iki günde muhakkak et köftesi yapıyorum (1 kilo kıymayı küçük porsiyonlara bölüp buzluğa atıyorum, her yapacağımda bir küçük poşet alıp onunla yapıyorum, 3 veya 4 köfte çıkıyor), üç günde bir sebzeleri buharda haşlayıp haftada iki kez yaptığım lor ile karıştırıp sebze köftesi yapıyorum. Meyvelerini çeşitlendirip vermeye çalışıyorum.

Bebeğim bu çeşitlerden bir tanesini yemediğinde huzursuz oluyorum. Bir lokma da olsa yemesi lazım diye düşünüyorum. Bu konuda eşim stresli değil. En azından benim kadar.

Bebeğin fiziksel ve zihinsel gelişiminden ilk sorumlu olan kişi anne

Oğlum Kubilay olukça a-hareketli bir bebek. Alt değiştirme işi bile insanı ter içinde bırakabiliyor. Hareketli olduğundan 7. ayının sonlarında emeklemeye başladı. Sürekli kalkmaya yürümeye çalışıyor. Etrafı keşif içinde. Her ayında o aya uygun oyuncaklar alınması lazım.

Eşim şu ana kadar iki çıngırak, bir de oyuncak telefon aldı. Güzel oyuncaklardı ama zeka geliştirme açısından nelerin iyi olabileceğini pek düşünmüyor. Alırsa ben kızacakmışım, evet haklı da aslında, evi oyuncakla doldurma potansiyeli var çünkü kendisi de seviyor oyuncakları. Benim istediğim doğru oyuncaklara dair bir iki araştırma okuması. Hepsi bu. Aldığı şeylerde mantık olsun, aya uygun olsun yeter. Biraz da kitap bulsa fena olmaz. Benim BKM Kitap’tan aldığım sesli kitap bozuk çıktı.

Anne ve bebek arasındaki ilişkiyi kimse anlayamaz
Anne ve bebek arasındaki ilişkiyi kimse anlayamaz

Anne olmak sessiz ve sabırlı olmak demek

Eşiniz yukarıdakileri ima ettiğinizde “ben bakmıyor muyum” diyebilir. Evet bakıyorsun ama yetmiyor. Bunu uzun uzun anlatmak çok zor. Zaten şurada taş çatlasa 1 saatim var, onu da sohbet veya iletişime ayırmak istemiyorum çoğu zaman. En iyisi sessiz kalmak ve sabırlı olmak. Nasılsa bir gün benim bebeğim de büyüyecek. Onu çok seviyorum. Bir gülüşü ile tüm yorgunluğumu unutuyorum.

Çok hızlı büyüyorlar
Çok hızlı büyüyorlar

Anne olunca anlayacağın şeyler

Hayatım boyunca yorgunluktan ağladığımı bilmem, hatta ağlanacağını da bilmezdim. Bazen öyle anlar oluyor ki tam 4 saat boyunca tuvalete gidebilmek için eşimi bekliyorum. Bazen 3 saat boyunca sadece bir bardak sıcak çay içmeye çalışıyorum.

Evde gündüzleri oğlumla yalnız olduğumdan ve geceleri de genellikle bilgisayar işlerimle uğraştığımdan herhangi bir şekilde televizyon seyretme durumum yok, yani yetişkinlerin seyrettiği türlerde. Ama o kadar çok çocuk şarkısı dinliyorum ki şu anda repertuvarımda 15 tane falan çocuk şarkısı var.

Anne olmak, saçma sapan bir bilgi dağarcığı oluşmasını da sağlıyor. Basit bir bez alacaksınız, on bin tane çeşit var. Basit bir şampuan alacaksınız, içinde paraben parfüm vs olmayacak.. Farklı farklı terimler öğreniyorsunuz her gün. Çocuk araç koltuğu diye bildiğimiz ürünle ilgili olarak çocuğu olmayan kaç kişi İZOFİKS kelimesini biliyor mesela.

Aşılar ise ayrı bir muamma. Bir devletin zorunlu kıldığı aşılar var, sağlık ocağı arıyor gidip yaptırıyorsunuz, bir de kadınlar kulübünde konuşulan aşılar var. Rota aşısı mesela. Bağışıklığı güçlü çocuklarda alerji anlaşılamayabiliyormuş ama rota aşısını vurdurunca alerji ortaya çıkıyormuş. Bunu bilmeden o aşıyı vurdurduk, 1 ay boyunca çocuğum her şeyi kustu ve çok eziyet çekti. İkinci dozu yaptırmadık. Sonra duyduk ki rota aşısı olduğu halde rota virüsünden hastanede yatanlar var.

İlaçlar da ayrı bir literatür. Ateş düşürücü olarak calpol mü vereceğiz ibufen mi? demir ilacı olarak bakanlığın verdiği ilacı mı vereceğiz newit gibi daha masum olanları mı alacağız? gaz ilacı olarak biogaila subsimplex mi vereceğiz yoksa rezene çayı mı içireceğiz? O kadar çok detay var ki çocuk bakımıyla ilgili.

Bir de ek gıda dönemi var. Tuzsuz salçasız şekersiz neler yapılabilir? Meyve ve yoğurt en önemli kurtarıcılar tabii çocuk yerse. Bir de çocuğun damak tadına uygun tuzsuz köfteler şekersiz kurabiyeler.. O kadar çok tarif var ki, tabii kullandığımız tüm malzemeler organik olmalı, mümkünse glüten içermemeli..

Peki ya bebeğin duygusal ihtiyaçları?

Anne olmak kesinlikle yukarıda saydıklarımdan ibaret değil. En ve belki de tek önemli şey, bebeğimize sevgi ve ilgi göstermek. Anneyi diğer herkesten ayıran da bu.

Bebeğin öpülesi yerleri
Bebeğin öpülesi yerleri

Ama benim kadar uykusuz kalmak ve kendine neredeyse hiç vakit ayırmamak aslında önerilmiyor. İşte bununla ilgili bir çalışma

Çalışan anneler üzerine bir araştırma

Amerika’dan bir yiyecek şirketi (Welch’s) finansmanı ile 2000 çalışan anne üzerinden detaylı bir araştırma yapılmış. Şirketin teknik altyapısı ile doğumun 4. gününden beri ilgilendiğim için kendimi part-time çalışan olarak da görüyorum, bu nedenle çalışma beni de ilgilendiriyor.

Anne olmak 2,5 işe bedeldir
Anne olmak 2,5 işe bedeldir

Araştırmacılar çalışan annelerin haftada 98 saat çalıştığını ortaya koyarak, aslında anneliğin 2,5 maaşlı işe denk geldiği tezini öne sürmüşler. Çalışmaya göre çalışan annelerin kendilerine ayırdıkları ortalama süre 1 saat 7 dakika olurken bu sürede duş haricinde mental olarak yine çocuklarının ihtiyaçları ile ilgilendiklerini söylemişler.

Okuduğum makale, annelerin tüm zamanlarını bakıma ayırıp kendilerine hiç zaman ayırmamalarının sakıncalarından da bahsediyor. Bunlardan en önemlisi yaratıcılık. Yorgunluğun en çok etkilediği alan olan yaratıcılık, bebek ve çocuk gelişiminde çok önemli.

Her gün ettiğim duadır. Allahım yorgunluğumun çocuğumla kaliteli zaman geçirmeme engel olmasına izin verme.. Amin.

Okuma Önerileri

İştahsız bebek ile nasıl mücadele edilir? Yaşadığım zorlukları dilim döndüğünce anlatmaya çalıştığım bu yazıda, beni en zorlayan konulardan biri iştahsızlık sorunuydu. Yazı iştahsızlıkla yaptığım savaşı nasıl kazandığımı anlatıyor. 2023 Kasım itibariyle bu günleri unuttuk.

Ek Gıda – Yumuşak Sebze Köftesi: Çaresizlikten uydurduğum ve o zor günlerimde hayat kurtarıcı olduğundan yumuşak sebze köftesinin detaylı tarifini verdim. Bana şans getirdi, belki size de getirir.

Bebeğime genel anestezi ile diş çekimi önerdiler: Bu da acılı süreçlerden biridir. Genel anestezi yaptırmadık ama 5 dakika etkili bir anestezi ile çürük dişlerden kurtulduk.

Kendinle İlgilen Twitter Sayfası

.

Yorum yapın